Selin
New member
El-Celîl Kur’an’da Geçiyor mu? – İsimlerin Derinliğinde Bir Yolculuk
Selam dostlar,
Geçen gün bir sohbet meclisinde, bir arkadaş “Allah’ın El-Celîl ismi Kur’an’da geçiyor mu?” diye sordu. Masada bir sessizlik oldu, herkes birbirine baktı. Kimisi “tabii ki geçiyor” dedi, kimisi emin olamadı. O an fark ettim ki, hepimiz bu güzel isimleri biliyor, dualarımızda anıyoruz ama bazen onların Kur’an’daki yerini, anlam kökünü ve ruhunu derinlemesine düşünmüyoruz. İşte bu merakla küçük bir araştırma yaptım; sadece dilsel olarak değil, insani hikâyelerle ve farklı bakış açılarıyla da “El-Celîl” ismine birlikte bakalım istedim.
---
“El-Celîl” Ne Anlama Geliyor?
“Celîl” kelimesi Arapça “celâl” kökünden gelir. Bu kök; azamet, yücelik, heybet ve büyüklük anlamlarını taşır.
“El-Celîl” ise Allah’ın 99 isminden biridir ve “azamet ve yücelik sahibi olan”, “her şeyde büyüklüğüyle tecelli eden” anlamına gelir.
Bu isim, genellikle “El-Cemîl” (güzel olan) ve “El-Kerîm” (cömert olan) gibi isimlerle birlikte anılır çünkü Allah’ın celâli (azameti) ile cemâli (güzelliği) birlikte denge oluşturur.
Tasavvufta bu ikili dengeye “Celâl ve Cemâl tecellisi” denir. Birinde kudret ve heybet vardır; diğerinde merhamet ve incelik.
---
Kur’an’da El-Celîl İsmi Geçiyor mu?
Burada çoğu kişinin şaşırdığı bir gerçek var: “El-Celîl” ismi doğrudan bu formda Kur’an’da bir kez geçer.
Bu, Rahmân Sûresi’nin 27. âyetidir:
> “Yalnız azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı bâkî kalacaktır.”
> (Sûre 55, Âyet 27)
Arapçasında “ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ (zû’l-celâli ve’l-ikrâm)” ifadesi yer alır.
Buradaki “celâl” kelimesi, “El-Celîl” isminin köküdür. Bu da Allah’ın yüceliğini, azametini ve tüm varlıkların ötesinde oluşunu vurgular.
Bazı İslâm âlimleri, bu ifadeyi doğrudan “El-Celîl” ismine işaret eden bir ayet olarak yorumlamıştır.
İbn Kesîr, Taberî ve Kurtubî gibi müfessirler, bu ismin Allah’ın “kudret ve büyüklüğünü” sembolize ettiğini söyler.
Yani doğrudan özel isim olarak değil ama kök anlamı itibarıyla Kur’an’da “El-Celîl” geçmektedir.
---
Bir Dede ile Torun Arasında: El-Celîl’in Hayatla Buluştuğu An
Bir gün yaşlı bir hocanın sohbetine katılmıştım. Yanında torunu vardı. Küçük çocuk, dedesine “dede, Allah neden hem büyük hem de yakın diyorlar?” diye sordu.
Dede, biraz düşündü ve gülümsedi:
“Evladım, El-Celîl demek, Allah’ın büyüklüğünü bilmek ama o büyüklüğün bizi ezmediğini hissetmektir. O kadar büyük ki, aynı anda hepimizin kalbinde yer var.”
O an fark ettim; El-Celîl sadece bir kelime değil, insanın varoluşunu anlamlandırma biçimi. Büyüklükle yakınlık arasındaki o ilahi dengeyi hatırlatıyor.
---
Erkeklerin ve Kadınların Bakış Açısı: Celâl ile Cemâl Arasında
Erkekler genelde bu isme pratik ve sonuç odaklı bakıyor.
Onlara göre “El-Celîl”, gücün, adaletin ve kudretin sembolü. “Allah büyüktür” cümlesindeki güven duygusunu burada buluyorlar.
Bir erkek dostum şöyle demişti:
> “El-Celîl ismini duyunca içim rahatlıyor, çünkü o büyüklük karşısında hiçbir zulüm kalıcı olamaz.”
Kadınlar ise bu isme duygusal ve topluluk odaklı bir açıdan yaklaşıyor.
Onlar için “El-Celîl”, koruyucu bir büyüklük anlamına geliyor. Yani sadece kudret değil, aynı zamanda sığınak.
Bir kadın forum üyesi şöyle yazmıştı:
> “Bazen çaresiz hissediyorum, sonra ‘El-Celîl’ diyorum. Çünkü O büyüklüğüyle beni bile kapsıyor.”
Bu fark, aslında insanın iç dünyasını nasıl yaşadığıyla ilgili.
Erkek için “Celâl” düzen ve kontrolün sembolüyken,
Kadın için “Celâl” teslimiyetin ve güvenin sembolü.
---
El-Celîl İsminin Günlük Hayattaki Yansımaları
İlginçtir, El-Celîl ismi sadece ibadetlerde değil, davranışlarda da yaşar.
Bir insan, adaletli davrandığında, sözünde durduğunda, güçle merhameti dengelediğinde aslında o ismin tecellisini taşır.
Tasavvufta “Celâl tecellisi”nin insanın nefsini terbiye eden bir yanından söz edilir.
Yani bazen başımıza gelen zorluklar, Celâl’in tecellisidir — bizi eğiten, olgunlaştıran bir kudretin yansımasıdır.
Bir öğretmen şöyle demişti:
> “Öğrencilerime kızdığımda, aslında onları sevdiğim için kızıyorum. Belki ben de onların küçük El-Celîl tecrübesiyim.”
---
Modern Dünyada El-Celîl’i Hatırlamak
Bugünün hızlı, gürültülü, ekran ışıklı dünyasında “Celîl” kavramı bize kaybolan bir şeyi hatırlatıyor:
saygı ve huşû.
Her şeyin küçüldüğü, sıradanlaştığı bir çağda “El-Celîl” ismi, büyüklüğe yeniden bakmamızı sağlıyor.
Kimi zaman doğaya baktığımızda, kimi zaman bir çocuğun doğumunda, kimi zaman da bir kaybın sessizliğinde o büyüklüğü hissediyoruz.
Bir yazarın dediği gibi:
> “El-Celîl, insana haddini hatırlatır ama aynı zamanda ne kadar kıymetli olduğunu da.”
---
Forumdaşlara Sorular – Celâl Üzerine Birlikte Düşünelim
Peki siz ne düşünüyorsunuz dostlar?
- Sizce “El-Celîl” ismi sadece korku ve kudret mi anlatır, yoksa içinde merhamet de var mıdır?
- Erkeklerin güçle, kadınların şefkatle ilişkilendirdiği bu isim, sizce neden iki farklı ruh haliyle okunuyor?
- Günlük yaşamda, Allah’ın “Celîl” sıfatını hangi anlarda hatırlıyorsunuz?
- Kur’an’daki bu isim size nasıl bir his veriyor — uzaklık mı, yakınlık mı?
Yorumlarınızı, deneyimlerinizi ve hislerinizi paylaşın. Çünkü “El-Celîl” sadece bir kelime değil; her birimizin içinde yankılanan o ilahi büyüklüğün sesidir.
Hadi birlikte o sesi biraz daha yakından duyalım.
Selam dostlar,
Geçen gün bir sohbet meclisinde, bir arkadaş “Allah’ın El-Celîl ismi Kur’an’da geçiyor mu?” diye sordu. Masada bir sessizlik oldu, herkes birbirine baktı. Kimisi “tabii ki geçiyor” dedi, kimisi emin olamadı. O an fark ettim ki, hepimiz bu güzel isimleri biliyor, dualarımızda anıyoruz ama bazen onların Kur’an’daki yerini, anlam kökünü ve ruhunu derinlemesine düşünmüyoruz. İşte bu merakla küçük bir araştırma yaptım; sadece dilsel olarak değil, insani hikâyelerle ve farklı bakış açılarıyla da “El-Celîl” ismine birlikte bakalım istedim.
---
“El-Celîl” Ne Anlama Geliyor?
“Celîl” kelimesi Arapça “celâl” kökünden gelir. Bu kök; azamet, yücelik, heybet ve büyüklük anlamlarını taşır.
“El-Celîl” ise Allah’ın 99 isminden biridir ve “azamet ve yücelik sahibi olan”, “her şeyde büyüklüğüyle tecelli eden” anlamına gelir.
Bu isim, genellikle “El-Cemîl” (güzel olan) ve “El-Kerîm” (cömert olan) gibi isimlerle birlikte anılır çünkü Allah’ın celâli (azameti) ile cemâli (güzelliği) birlikte denge oluşturur.
Tasavvufta bu ikili dengeye “Celâl ve Cemâl tecellisi” denir. Birinde kudret ve heybet vardır; diğerinde merhamet ve incelik.
---
Kur’an’da El-Celîl İsmi Geçiyor mu?
Burada çoğu kişinin şaşırdığı bir gerçek var: “El-Celîl” ismi doğrudan bu formda Kur’an’da bir kez geçer.
Bu, Rahmân Sûresi’nin 27. âyetidir:
> “Yalnız azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı bâkî kalacaktır.”
> (Sûre 55, Âyet 27)
Arapçasında “ذُو الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ (zû’l-celâli ve’l-ikrâm)” ifadesi yer alır.
Buradaki “celâl” kelimesi, “El-Celîl” isminin köküdür. Bu da Allah’ın yüceliğini, azametini ve tüm varlıkların ötesinde oluşunu vurgular.
Bazı İslâm âlimleri, bu ifadeyi doğrudan “El-Celîl” ismine işaret eden bir ayet olarak yorumlamıştır.
İbn Kesîr, Taberî ve Kurtubî gibi müfessirler, bu ismin Allah’ın “kudret ve büyüklüğünü” sembolize ettiğini söyler.
Yani doğrudan özel isim olarak değil ama kök anlamı itibarıyla Kur’an’da “El-Celîl” geçmektedir.
---
Bir Dede ile Torun Arasında: El-Celîl’in Hayatla Buluştuğu An
Bir gün yaşlı bir hocanın sohbetine katılmıştım. Yanında torunu vardı. Küçük çocuk, dedesine “dede, Allah neden hem büyük hem de yakın diyorlar?” diye sordu.
Dede, biraz düşündü ve gülümsedi:
“Evladım, El-Celîl demek, Allah’ın büyüklüğünü bilmek ama o büyüklüğün bizi ezmediğini hissetmektir. O kadar büyük ki, aynı anda hepimizin kalbinde yer var.”
O an fark ettim; El-Celîl sadece bir kelime değil, insanın varoluşunu anlamlandırma biçimi. Büyüklükle yakınlık arasındaki o ilahi dengeyi hatırlatıyor.
---
Erkeklerin ve Kadınların Bakış Açısı: Celâl ile Cemâl Arasında
Erkekler genelde bu isme pratik ve sonuç odaklı bakıyor.
Onlara göre “El-Celîl”, gücün, adaletin ve kudretin sembolü. “Allah büyüktür” cümlesindeki güven duygusunu burada buluyorlar.
Bir erkek dostum şöyle demişti:
> “El-Celîl ismini duyunca içim rahatlıyor, çünkü o büyüklük karşısında hiçbir zulüm kalıcı olamaz.”
Kadınlar ise bu isme duygusal ve topluluk odaklı bir açıdan yaklaşıyor.
Onlar için “El-Celîl”, koruyucu bir büyüklük anlamına geliyor. Yani sadece kudret değil, aynı zamanda sığınak.
Bir kadın forum üyesi şöyle yazmıştı:
> “Bazen çaresiz hissediyorum, sonra ‘El-Celîl’ diyorum. Çünkü O büyüklüğüyle beni bile kapsıyor.”
Bu fark, aslında insanın iç dünyasını nasıl yaşadığıyla ilgili.
Erkek için “Celâl” düzen ve kontrolün sembolüyken,
Kadın için “Celâl” teslimiyetin ve güvenin sembolü.
---
El-Celîl İsminin Günlük Hayattaki Yansımaları
İlginçtir, El-Celîl ismi sadece ibadetlerde değil, davranışlarda da yaşar.
Bir insan, adaletli davrandığında, sözünde durduğunda, güçle merhameti dengelediğinde aslında o ismin tecellisini taşır.
Tasavvufta “Celâl tecellisi”nin insanın nefsini terbiye eden bir yanından söz edilir.
Yani bazen başımıza gelen zorluklar, Celâl’in tecellisidir — bizi eğiten, olgunlaştıran bir kudretin yansımasıdır.
Bir öğretmen şöyle demişti:
> “Öğrencilerime kızdığımda, aslında onları sevdiğim için kızıyorum. Belki ben de onların küçük El-Celîl tecrübesiyim.”
---
Modern Dünyada El-Celîl’i Hatırlamak
Bugünün hızlı, gürültülü, ekran ışıklı dünyasında “Celîl” kavramı bize kaybolan bir şeyi hatırlatıyor:
saygı ve huşû.
Her şeyin küçüldüğü, sıradanlaştığı bir çağda “El-Celîl” ismi, büyüklüğe yeniden bakmamızı sağlıyor.
Kimi zaman doğaya baktığımızda, kimi zaman bir çocuğun doğumunda, kimi zaman da bir kaybın sessizliğinde o büyüklüğü hissediyoruz.
Bir yazarın dediği gibi:
> “El-Celîl, insana haddini hatırlatır ama aynı zamanda ne kadar kıymetli olduğunu da.”
---
Forumdaşlara Sorular – Celâl Üzerine Birlikte Düşünelim
Peki siz ne düşünüyorsunuz dostlar?
- Sizce “El-Celîl” ismi sadece korku ve kudret mi anlatır, yoksa içinde merhamet de var mıdır?
- Erkeklerin güçle, kadınların şefkatle ilişkilendirdiği bu isim, sizce neden iki farklı ruh haliyle okunuyor?
- Günlük yaşamda, Allah’ın “Celîl” sıfatını hangi anlarda hatırlıyorsunuz?
- Kur’an’daki bu isim size nasıl bir his veriyor — uzaklık mı, yakınlık mı?
Yorumlarınızı, deneyimlerinizi ve hislerinizi paylaşın. Çünkü “El-Celîl” sadece bir kelime değil; her birimizin içinde yankılanan o ilahi büyüklüğün sesidir.
Hadi birlikte o sesi biraz daha yakından duyalım.