Estağfurullah kabul etmek mi ?

taklaci09

Global Mod
Global Mod
Estağfurullah Kabul Etmek Mi?

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlere çok düşündüren, kafamda bir türlü netleşmeyen bir soruyu tartışmak istiyorum: "Estağfurullah kabul etmek mi?" Bazen, içtenlikle yapılan bir takdiri geri çevirmek, yani “estağfurullah” demek, doğru bir şey mi? Ya da kabul etmek daha mı doğru olur? Söz konusu olan bir teşekkür ya da takdir olduğunda, gerçekten doğru bir davranış şekli var mı? Bugün bu soruyu tartışmak için birkaç örnekle ve verilerle biraz derinlemesine bakacağım.

Şu da var, bazen gelen teşekkürleri, yapılan övgüleri kabul etmenin bir bedeli vardır. Övgüyü kabul etmek, bizlere kendimizi daha iyi hissettirse de bazen de kibirli veya egoist gibi algılanabiliriz. Bu konuda erkeklerin ve kadınların farklı bakış açılarını da göz önünde bulundurarak, hep birlikte bu durumu değerlendirelim. Duygularımızla, toplumsal bakış açılarımızla bu konuyu ele alalım. Fikirlerinizi duymak için sabırsızlanıyorum.

Estağfurullah: Bir Kibarca Geri Çevirme

"Estağfurullah" kelimesi, Türkçemizde çok yaygın olarak kullanılan bir ifadedir. Başkalarının bize yaptığı bir iltifat veya teşekkür karşısında nazik bir şekilde reddedilmesi, alçakgönüllülükle geri çevrilmesi amacıyla söylenir. Bu sözcük, temelde “bunu kabul etmem” ya da “ben hak etmedim” anlamına gelir. Kısacası, karşıdaki kişinin takdirini kabul etmemek, alçakgönüllülük ve kibirden kaçınma adına kullanılan bir ifadedir.

Ancak, "estağfurullah" demek ne kadar doğru? İnsanlar bir şeyde başarı kazandıklarında, bu başarıyı onurlandıran övgüleri almak doğal bir şeydir. Hatta psikolojik olarak, övgü almak insanları daha fazla motive edebilir. Bir başarıya adım atan kişi, karşısındaki takdiri kabul etmekte sorun yaşayabilir. Çünkü bir yanda, başarı ve ödüllerin hakkını teslim etmek, diğer yanda ise kabul etmemenin daha mütevazı bir yaklaşım olduğu düşüncesi vardır.

Bir araştırma, insanların övgü ve takdiri kabul etme veya geri çevirme şekillerinin kültürel bağlamlarda farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Örneğin, Batı kültürlerinde başarıyı kabul etmek, insanların özgüvenlerini ve liderlik özelliklerini pekiştirirken, bazı Asya kültürlerinde mütevazı kalmak daha olumlu bir davranış olarak kabul edilir. Burada, doğru ve yanlış yoktur; ancak bir şeyi kabul etmek ya da reddetmek, kişinin ruh halini ve toplumsal ilişkilerini etkileyecek bir faktör olabilir.

Erkeklerin Bakış Açısı: Strateji ve Sonuç Odaklılık

Erkeklerin genel olarak daha sonuç odaklı ve stratejik yaklaşımlara sahip olduklarını gözlemlemek mümkün. Erkekler için başarının takdir edilmesi, genellikle bireysel bir zaferin göstergesi olarak kabul edilir. Başarıyı kabul etmek, erkekler için bazen bir güç gösterisi olabilir. Örneğin, bir iş başarısının ardından gelen takdir, onları motive edebilir, ama aynı zamanda toplumsal bir güç ve otorite kazanma yolunda da etkili olabilir.

Bir erkeğin “estağfurullah” demesi, bazen toplumun beklentilerine göre “gereksiz alçakgönüllülük” olarak algılanabilir. Erkeklerin bu konuda daha stratejik yaklaşımlar sergileyebileceği, takdiri kabul etmenin, bazen gelecekteki fırsatlar için avantaj sağlayabileceği düşünülmektedir. Bu, özellikle iş hayatında çok yaygın bir durumdur. Erkeklerin daha çok başarılarını kabullenmesi ve bu başarıyı dışarıya yansıtması, aslında toplumsal hiyerarşilerde yer edinme çabalarının bir parçası olabilir.

Yine de, erkekler için bu konuda da dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır: Fazla övgü almak, egoyu şişirmenin de bir yolu olabilir. Bu durumda, “estağfurullah” demek bir nevi kendini koruma mekanizması gibi işler. Başarı ve övgüyü kabullenmekle, kibir arasında ince bir çizgi vardır. Erkekler bazen bu çizgiyi geçmekten kaçınmak isteyebilirler.

Kadınların Bakış Açısı: Empati ve Toplumsal Bağlar

Kadınlar, genellikle toplumsal bağları daha güçlü kurma eğilimindedir. Empatik bir yaklaşım benimseyerek, başkalarının duygularını anlamaya çalışırlar. Bu bağlamda, bir kadının “estağfurullah” demesi, sadece bir alçakgönüllülük göstergesi değil, aynı zamanda diğerlerinin duygularını da hesaba katan bir tutum olabilir. Övgü alırken, bazen kadınlar bu övgüleri kabul etmek yerine, başkalarının takdirini kendilerine yönlendirmek isteyebilirler. Örneğin, bir grup çalışmasındaki başarının ardından gelen teşekkürde, kadının bazen bu başarının kolektif olduğunu vurgulaması ve takdiri diğerlerine yönlendirmesi oldukça yaygındır.

Kadınlar için, toplumsal bağlar önemlidir. Başarı, sadece bireysel değil, aynı zamanda çevreye de bağlıdır. Bu yüzden de “estağfurullah” demek, kadının başkalarıyla olan ilişkisini güçlendirebilir ve daha derin bir bağlılık oluşturabilir. Ayrıca, bazen bu reddetme, kendi iç huzurlarını koruma adına da yapılabilir. Kadınlar, başkalarına teşekkür etmek ve onları onurlandırmak, toplumsal adaletin sağlanması adına daha fazla anlam taşıyabilir.

Hikâyeler ve Gerçek Dünya Örnekleri: Bu Kararı Kim Veriyor?

Bir örnek üzerinden gitmek gerekirse, eski bir işyerimde bir arkadaşım, projede gösterdiği başarı nedeniyle övgü aldı. O, “Estağfurullah” diyerek övgüyü reddetti. Ancak o an, çevresindeki bazı kişiler, bu cevabın gerçek anlamda takdiri kabullenmemek olduğuna inanmadılar. Onlar için bu sadece alçakgönüllülük maskesiydi. Ama asıl soru şu: Övgüyü kabul etmek doğru mu, yoksa alçakgönüllülükle reddetmek mi?

Bir başka örnek, sosyal medya üzerinden başarılarını paylaşan kişilerle ilgili. Pek çok kişi, sosyal medyada aldığı takdirleri açıkça kabul eder ve bu takdirleri yaymak, iş dünyasında daha fazla fırsat yaratmak adına önemlidir. Bu örnek, toplumsal yapıdaki değişimi de yansıtıyor: Başarı artık sadece bir kişiye ait değil, herkesle paylaşılması gereken bir başarı olarak görülüyor.

Sonuç: Kabul Etmek Mi, Reddetmek Mi?

Sonuçta, bu konuda tek bir doğru yok. Her birey, kendi içsel dünyasına, değerlerine ve toplumsal bağlarına göre farklı tepkiler verebilir. “Estağfurullah” demek, alçakgönüllülük göstergesi olabilir, ama aynı zamanda başarıyı kabul etmek de kişinin kendini daha güçlü hissetmesine yol açabilir. Hepimizin bu konuda farklı görüşleri olduğunu biliyorum.

Peki sizce “estağfurullah” demek, alçakgönüllülük mü, yoksa kendini küçümsemek mi? Övgü ve takdir almayı nasıl kabul ediyorsunuz? Yorumlarınızı merakla bekliyorum!
 
Üst