LAV KAÇ DERECE? (Bir İlişki, Bir Felaket, Bir Forum Hikayesi)
Arkadaşlar selam!
Bugün size öyle bir soru getirdim ki, hem bilim insanlarını hem ilişki uzmanlarını hem de çamaşır yıkarken deterjanı fazla kaçıranları düşündürecek cinsten: Lav kaç derece?
Ama hemen Google’a koşmayın, ben ciddi ciddi bir şey sormuyorum.
Bu, sadece bir “forum felsefesi” sorusu. Çünkü bazen ilişkilerde, tartışmalarda, hatta kahve makinesiyle yaşadığımız sinir krizlerinde bile lav kadar sıcak tepkiler veririz. Yani, mesele sadece jeoloji değil; psikoloji, strateji ve biraz da aşk ekonomisi!
---
Erkeklerin "Lav Soğutma Sistemi"
Erkekler için “lav” genellikle bir problem çözme senaryosudur. Lav akar, sıcaklığı 1200 dereceymiş… Erkek ne yapar? Hemen hesap makinesini çıkarır:
> “Tamam, lav 1200 dereceyse, soğuması 3 saat sürer, o halde tencereyi taşımak için bekleyelim.”
Erkek beyninin temel mottosu: “Önce çözüm, sonra duygu.”
Bir kadın “Ah, yanıyorum!” dediğinde erkek, “Buz getiriyorum!” der. Kadın, “Ama neden bu hale geldik?” diye ağlarken, o hâlâ buzdolabını açmıştır. Çünkü erkek için önemli olan lavın sıcaklığı değil, soğutma stratejisidir.
Lav akar, erkek bakar.
Kadın bağırır, erkek harita çıkarır.
“Bu lav nereye akıyor?” der, “Yolu değiştirirsek köy kurtulur.”
O sırada kadın, lavın sıcaklığından ziyade, onun nereden geldiğini, neden geldiğini, ve bu lavın duygusal bir anlamı olup olmadığını merak eder.
---
Kadınların "Lavın Hislerine Empatik Yaklaşımı"
Kadınlar için lav sadece sıcak bir taşkın değildir, bir ifade biçimidir.
“Bu lav neden bu kadar öfkeli acaba?” diye düşünür. “Belki de uzun süredir bastırılmış volkan duygularının bir sonucu.”
Bir erkek yanardağı izlerken sadece ısıyı ölçer, kadın ise o lavın çocukluk travmalarını sorgular.
> “Seni kim kırdı, lav?
> Kaç kere ‘tut kendini’ dediler sana?”
Lavın sıcaklığı 1200 dereceyse, kadının ilgisi 2400 dereceye çıkar. Çünkü onun içinde “yardım etme”, “anlama”, “sarılma” içgüdüsü vardır.
Ama itiraf edelim: bazen kadınlar lavın çok yakınına giderler.
“Ben seni değiştiririm” derler lav’a, ama sonra bir bakmışlar, yanardağın üstünde marshmallow kızartıyorlar.
---
Lav, Aşk ve İlişki Termodinamiği
Bir ilişkide lav = öfke, tartışma, yanlış anlaşılma.
Kadın ve erkek bu lavla farklı şekilde baş eder:
- Erkek: Lavı haritadan silmek ister.
- Kadın: Lavla konuşmak ister.
- Sonuç: Lav, ikisini de yakar.
Ama güzel yanı şu: lavın olduğu yerde tutku vardır. Çünkü hiçbir yanardağ soğukken patlamaz.
İlişkinizde biraz lav varsa, demek ki hâlâ enerji var, hâlâ yanıyorsunuz.
Ama dikkat: kontrollü yanmakla, yanardağ olmak arasında ince bir çizgi var.
Bir forumdaş geçen gün yazmıştı:
> “Eşimle tartıştık, lav gibiydim. O bana baktı ve ‘Senin lavın bile sevimli’ dedi.”
İşte o an, lav romantikleşti.
---
Forumdaşlara Soru: Sizce Lav Soğur mu?
Benim teorim şu: lav soğur ama ego soğumaz.
Kadın “Tamam, haklısın” dediğinde bile içten içe “Ama aslında ben daha çok haklıyım” der.
Erkek ise “Konu kapandı” der ama bir hafta sonra “Ben dememiş miydim?” diye açar.
Bir forumdaşımız (nick: TermodinamikKız) şöyle yazmıştı:
> “Benim lavım pasif agresif yanardağ gibi, sessiz ama öldürücü.”
Diğeri (nick: SoğukkanlıAdam) hemen cevap vermişti:
> “Benim lavım 25 derece, neredeyse spa suyu gibi.”
İşte o yüzden bu konuyu açtım, sevgili forumdaşlar.
Hepimiz kendi lavımızın sıcaklığını ölçüyoruz ama kimse termometreyi paylaşmıyor.
---
Bilimsel Parantez: Gerçek Lav Kaç Derece?
Şimdi ciddi bir an:
Gerçek lav, 700 ile 1200 °C arasında değişiyor.
Ama bu bilgiye gülmek için buradayız, değil mi?
Çünkü bu sıcaklıkla sevgilinizin “sessiz kalması” arasında ciddi bir bağlantı var.
Sessiz kadın 900 dereceye kadar ısınır ama ses çıkarmaz.
Sonra bir gün… “Hiçbir şeyim yok” cümlesiyle püskürür.
O yüzden bilim der ki: lav patlamadan önce sinyaller verir.
İlişkilerde de öyle:
- “Sorun yok” → magma yükseliyor.
- “Gerçekten iyiyim” → basınç artıyor.
- “Sen bilirsin” → kaç!
---
Lavı Sevmek, Yanmadan Sevmek
Sevgi dediğin şey bazen lav gibi akar: yakıcı, delicesine sıcak ama aynı zamanda yaratıcı.
Çünkü lav, yakar ama yeni topraklar da oluşturur.
Bir tartışmadan sonra birlikte yeniden başlamak da biraz lav sonrası yeşeren ağaçlar gibidir.
Belki de hepimiz kendi lavımızla barışmalıyız.
Biraz sıcak, biraz yanık, biraz deliyiz.
Ama soğuduğumuzda taşlaşırız, ve kim ister ki taş gibi bir kalp?
---
Sonuç: Hepimizin İçinde Bir Yanardağ Var
Bazılarımızda sönmüş, bazılarımızda hâlâ fokurdayan bir yanardağ…
Ama önemli olan, o lavı doğru zamanda akıtmak.
Ne bastır, ne patla.
Sadece kontrollü bir şekilde “ısıt”.
Çünkü bazen ılık bir lav, soğuk bir kalpten çok daha iyidir.
---
Peki sizce, kendi “lavınız” kaç derece?
Yoksa hâlâ “soğukkanlılık” evresinde misiniz?
Yorumlara bekliyorum, birlikte volkanik bir muhabbet başlatalım!
Arkadaşlar selam!
Bugün size öyle bir soru getirdim ki, hem bilim insanlarını hem ilişki uzmanlarını hem de çamaşır yıkarken deterjanı fazla kaçıranları düşündürecek cinsten: Lav kaç derece?
Ama hemen Google’a koşmayın, ben ciddi ciddi bir şey sormuyorum.
Bu, sadece bir “forum felsefesi” sorusu. Çünkü bazen ilişkilerde, tartışmalarda, hatta kahve makinesiyle yaşadığımız sinir krizlerinde bile lav kadar sıcak tepkiler veririz. Yani, mesele sadece jeoloji değil; psikoloji, strateji ve biraz da aşk ekonomisi!---
Erkeklerin "Lav Soğutma Sistemi"
Erkekler için “lav” genellikle bir problem çözme senaryosudur. Lav akar, sıcaklığı 1200 dereceymiş… Erkek ne yapar? Hemen hesap makinesini çıkarır:
> “Tamam, lav 1200 dereceyse, soğuması 3 saat sürer, o halde tencereyi taşımak için bekleyelim.”
Erkek beyninin temel mottosu: “Önce çözüm, sonra duygu.”
Bir kadın “Ah, yanıyorum!” dediğinde erkek, “Buz getiriyorum!” der. Kadın, “Ama neden bu hale geldik?” diye ağlarken, o hâlâ buzdolabını açmıştır. Çünkü erkek için önemli olan lavın sıcaklığı değil, soğutma stratejisidir.
Lav akar, erkek bakar.
Kadın bağırır, erkek harita çıkarır.
“Bu lav nereye akıyor?” der, “Yolu değiştirirsek köy kurtulur.”
O sırada kadın, lavın sıcaklığından ziyade, onun nereden geldiğini, neden geldiğini, ve bu lavın duygusal bir anlamı olup olmadığını merak eder.
---
Kadınların "Lavın Hislerine Empatik Yaklaşımı"
Kadınlar için lav sadece sıcak bir taşkın değildir, bir ifade biçimidir.
“Bu lav neden bu kadar öfkeli acaba?” diye düşünür. “Belki de uzun süredir bastırılmış volkan duygularının bir sonucu.”
Bir erkek yanardağı izlerken sadece ısıyı ölçer, kadın ise o lavın çocukluk travmalarını sorgular.
> “Seni kim kırdı, lav?
> Kaç kere ‘tut kendini’ dediler sana?”
Lavın sıcaklığı 1200 dereceyse, kadının ilgisi 2400 dereceye çıkar. Çünkü onun içinde “yardım etme”, “anlama”, “sarılma” içgüdüsü vardır.
Ama itiraf edelim: bazen kadınlar lavın çok yakınına giderler.
“Ben seni değiştiririm” derler lav’a, ama sonra bir bakmışlar, yanardağın üstünde marshmallow kızartıyorlar.
---
Lav, Aşk ve İlişki Termodinamiği
Bir ilişkide lav = öfke, tartışma, yanlış anlaşılma.
Kadın ve erkek bu lavla farklı şekilde baş eder:
- Erkek: Lavı haritadan silmek ister.
- Kadın: Lavla konuşmak ister.
- Sonuç: Lav, ikisini de yakar.
Ama güzel yanı şu: lavın olduğu yerde tutku vardır. Çünkü hiçbir yanardağ soğukken patlamaz.
İlişkinizde biraz lav varsa, demek ki hâlâ enerji var, hâlâ yanıyorsunuz.
Ama dikkat: kontrollü yanmakla, yanardağ olmak arasında ince bir çizgi var.
Bir forumdaş geçen gün yazmıştı:
> “Eşimle tartıştık, lav gibiydim. O bana baktı ve ‘Senin lavın bile sevimli’ dedi.”
İşte o an, lav romantikleşti.
---
Forumdaşlara Soru: Sizce Lav Soğur mu?
Benim teorim şu: lav soğur ama ego soğumaz.
Kadın “Tamam, haklısın” dediğinde bile içten içe “Ama aslında ben daha çok haklıyım” der.
Erkek ise “Konu kapandı” der ama bir hafta sonra “Ben dememiş miydim?” diye açar.
Bir forumdaşımız (nick: TermodinamikKız) şöyle yazmıştı:
> “Benim lavım pasif agresif yanardağ gibi, sessiz ama öldürücü.”
Diğeri (nick: SoğukkanlıAdam) hemen cevap vermişti:
> “Benim lavım 25 derece, neredeyse spa suyu gibi.”
İşte o yüzden bu konuyu açtım, sevgili forumdaşlar.
Hepimiz kendi lavımızın sıcaklığını ölçüyoruz ama kimse termometreyi paylaşmıyor.
---
Bilimsel Parantez: Gerçek Lav Kaç Derece?
Şimdi ciddi bir an:
Gerçek lav, 700 ile 1200 °C arasında değişiyor.
Ama bu bilgiye gülmek için buradayız, değil mi?
Çünkü bu sıcaklıkla sevgilinizin “sessiz kalması” arasında ciddi bir bağlantı var.
Sessiz kadın 900 dereceye kadar ısınır ama ses çıkarmaz.
Sonra bir gün… “Hiçbir şeyim yok” cümlesiyle püskürür.
O yüzden bilim der ki: lav patlamadan önce sinyaller verir.
İlişkilerde de öyle:
- “Sorun yok” → magma yükseliyor.
- “Gerçekten iyiyim” → basınç artıyor.
- “Sen bilirsin” → kaç!
---
Lavı Sevmek, Yanmadan Sevmek
Sevgi dediğin şey bazen lav gibi akar: yakıcı, delicesine sıcak ama aynı zamanda yaratıcı.
Çünkü lav, yakar ama yeni topraklar da oluşturur.
Bir tartışmadan sonra birlikte yeniden başlamak da biraz lav sonrası yeşeren ağaçlar gibidir.
Belki de hepimiz kendi lavımızla barışmalıyız.
Biraz sıcak, biraz yanık, biraz deliyiz.
Ama soğuduğumuzda taşlaşırız, ve kim ister ki taş gibi bir kalp?
---
Sonuç: Hepimizin İçinde Bir Yanardağ Var
Bazılarımızda sönmüş, bazılarımızda hâlâ fokurdayan bir yanardağ…
Ama önemli olan, o lavı doğru zamanda akıtmak.
Ne bastır, ne patla.
Sadece kontrollü bir şekilde “ısıt”.
Çünkü bazen ılık bir lav, soğuk bir kalpten çok daha iyidir.
---
Peki sizce, kendi “lavınız” kaç derece?
Yoksa hâlâ “soğukkanlılık” evresinde misiniz?
Yorumlara bekliyorum, birlikte volkanik bir muhabbet başlatalım!