Fatsa'Nın Kaç Tane Köyü Var ?

Murat

New member
Fatsa’nın Kaç Köyü Var? Bir Coğrafyanın, Bir Kültürün, Bir Hikâyenin İzinde

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlerle, hepimizin adını duyduğu ama belki de çoğumuzun tam sayısını bilmediği bir sorunun peşine düşelim: Fatsa’nın kaç köyü var?

Belki bazılarınız için bu sadece bir sayı meselesi gibi görünebilir ama aslında bu sorunun ardında, insan hikâyeleriyle, göçlerle, dayanışmalarla dolu bir kültür atlası yatıyor. Ben bu konuyu araştırırken, sadece rakamların değil; toprakla, denizle, dağla ve insanla iç içe geçmiş bir yaşam biçiminin varlığını hissettim.

---

Fatsa’yı Tanımak: Coğrafyanın Kalbindeki Bir Şehir

Ordu ilinin Karadeniz’e uzanan kıyısında yer alan Fatsa, yemyeşil tepeleri, fındık bahçeleri ve denizin maviyle dans ettiği kıyılarıyla sadece bir ilçe değil, bir yaşam tarzıdır.

Coğrafi olarak hem sahil hem dağ köylerine sahip olduğu için, Fatsa’nın köyleri birbirinden oldukça farklı kültürel dokular barındırır.

Resmî verilere göre, Fatsa ilçesine bağlı 89 köy bulunmaktadır. Bu köyler, büyükşehir yasasıyla birlikte “mahalle” statüsüne geçmiş olsalar da, halk arasında hâlâ “köy” olarak anılır. Çünkü bu kelime, yalnızca bir idari birimi değil, bir kimliği temsil eder.

89 köyün her biri, Fatsa’nın ruhunun bir parçasıdır.

Kıyıya yakın köylerde balıkçılık ve ticaret öne çıkarken, iç kesimlerde tarım, özellikle fındık üretimi, temel geçim kaynağıdır.

---

Köylerin Hikâyesi: Rakamların Ardındaki İnsanlar

Köy sayısını öğrenmek, aslında bir bakıma insan hikâyelerinin sayısını da öğrenmektir. Her köy, bir ailenin, bir geleneğin, bir ortak yaşam biçiminin temsilcisidir.

Örneğin, Yalıköy, denize yakınlığıyla bilinir; burada sabahın erken saatlerinde balıkçı motorlarının sesiyle uyanırsınız.

Aslancami, adını tarihi bir camiden alır ve dini gelenekleriyle köklü bir yerleşimdir.

Kargucak köyü ise fındık bahçeleriyle çevrili bir cennet gibidir — bahar aylarında çiçek kokusuyla başınızı döndüren bir doğa şöleni sunar.

Köylerin sayısı sabit gibi görünse de, aslında yıllar içinde değişen bir yapıya sahiptir. Göç, özellikle gençlerin şehre veya yurt dışına yönelmesi, köylerin nüfusunu azaltmış; ama aynı zamanda köylerle kurulan duygusal bağı daha da derinleştirmiştir.

---

Erkeklerin Bakışı: Pratiklik, Toprak ve Üretim

Birçok erkek için köy, “üretimin ve emeğin alanı”dır. Fatsa’nın köylerindeki erkeklerin çoğu, pratik çözümlerle hayatı ilerletir.

Kiminin hikâyesi sabahın ilk ışığında fındık bahçesine girmesiyle başlar; kimisi ise motorunu tamir ederken “Bu köyü ayakta tutan bizim alın terimizdir” der.

Erkekler, genellikle sonuca odaklı bir bakışla köy hayatını değerlendirir: “Kaç dönüm fındık var?”, “Bu sene rekolte nasıl?”, “Yol ne zaman yapılacak?” gibi sorularla gündelik yaşamı organize ederler.

Bu yaklaşım, köy ekonomisinin sürekliliğini sağlar. Fakat aynı zamanda, köyün duygusal bağlarını ve sosyal dayanışmasını da bir bakıma kadınların omzuna bırakır.

---

Kadınların Bakışı: Duygusal Bağlar ve Topluluk Ruhu

Köylerin asıl hikâyesini yazanlar, çoğu zaman kadınlardır.

Fatsa’nın köylerinde kadınlar, sadece evin değil, topluluğun da kalbidir.

Bir düğün, bir cenaze ya da bir imece olduğunda, ilk organize olanlar genellikle onlardır.

Köyün yaşlı kadınları, çocuklara hikâyeler anlatır; genç kadınlar, sosyal medya aracılığıyla köylerinin adını duyurmaya çalışır.

Kadınların köye bakışı, “birlikte yaşamak” fikri üzerine kuruludur.

Bir Fatsalı kadının sözüyle:

> “Bizim köyümüz sadece evlerden ibaret değil; komşulukla, yardımlaşmayla nefes alıyor.”

Bu bakış, köyün toplumsal dokusunu ayakta tutar. Erkeklerin ürettiği emek, kadınların yarattığı dayanışma ağıyla anlam kazanır.

---

Verilerin Dili: Nüfus, Göç ve Değişim

TÜİK verilerine göre Fatsa’nın toplam nüfusu yaklaşık 120.000 civarındadır. Ancak kırsal bölgelerde yaşayanların oranı yıllar içinde azalmaktadır.

1980’lerde köy nüfusu toplam nüfusun yarısına yakınken, bugün bu oran yüzde 20’nin altına düşmüştür.

Bu durum, sadece ekonomik değil, kültürel bir değişimi de beraberinde getirmiştir.

Eskiden köy meydanında kurulan pazarlarda yüz yüze gerçekleşen alışverişler, bugün şehir merkezlerinde ya da dijital platformlarda yapılmaktadır.

Yine de köylerle şehir arasındaki bağ kopmamıştır — yaz aylarında binlerce Fatsalı, memleketine dönüp köylerdeki evlerini onarmakta, aile büyüklerini ziyaret etmektedir.

Bir yandan köyler boşalırken, diğer yandan “köy evi” kavramı bir nostalji unsuru haline gelmiştir.

Bu dönüşüm, modernleşme ile aidiyet arasındaki dengeyi de sürekli yeniden tanımlıyor.

---

Köy Kültürünün Geleceği: Dijitalleşme ve Köklerle Bağ Kurmak

Bugün Fatsa’nın köylerinde internet bağlantısı, sosyal medya grupları ve köy dernekleri aracılığıyla yeni bir dayanışma biçimi doğuyor.

İstanbul’da yaşayan bir Fatsalı genç, köyünde yapılacak bir cami onarımı için sosyal medyadan bağış topluyor; Almanya’daki bir aile, memleketindeki okulun yenilenmesi için destek veriyor.

Artık köy, sadece fiziksel bir mekân değil, duygusal ve dijital bir aidiyet alanı.

Fatsa’nın 89 köyü, birbirine hem yollarla hem de hatıralarla bağlı.

---

Birlikte Düşünelim…

Sevgili forumdaşlar,

Sizce bir köyü köy yapan şey ne? Evlerin sayısı mı, yaşayanların anıları mı, yoksa ortak emeğin paylaşıldığı o görünmez bağlar mı?

Kadınların duygusal emeğiyle, erkeklerin pratik emeği birleştiğinde bir topluluk nasıl dönüşür?

Fatsa’nın 89 köyünden biri sizin olsa, orada neyi korumak isterdiniz — bir ağacı mı, bir hikâyeyi mi, bir komşuluğu mu?

Belki de bu başlık altında, hep birlikte Fatsa’nın köylerini yeniden keşfedebiliriz. Çünkü bazen bir yerin değerini, oradan uzaklaştıktan sonra değil; onu birlikte konuşabildiğimizde fark ederiz.

Sonuç Yerine: Fatsa’nın Köyleri, Birlikte Var Olmanın Hikâyesi

Fatsa’nın 89 köyü, sadece birer coğrafi birim değil, birer insan hikâyesidir.

Birinde fındık dalları arasında çocuk kahkahaları yankılanır, diğerinde yaşlı bir kadın geçmişi anlatır.

Her biri, hem üretimin hem sevginin hem de dayanışmanın izini taşır.

Bu yüzden Fatsa’nın köyleri, bir sayının ötesindedir;

Onlar, yaşamın en sahici biçiminin, birlikte var olmanın tanıklarıdır.
 
Üst